Güncel
A. Taşgetiren: Cumhurbaşkanı'nın kullandığı dile ve bu dilin bizim “medya dilimiz”le olan farkına bakmak lazım
Evet, Sayın Cumhurbaşkanı, Myanmar lideri Suu Çii ile telefonla görüştü ve TİKA'nın bin tonluk yardımının Arakan Müslümanlarına ulaştırılmasının yolu açıldı. Bence bu görüşmede sayın Cumhurbaşkanı'nın kullandığı dile ve bu dilin bizim “medya dilimiz”le olan farkına önemle bakmak lazım. Ne deniyor o görüşmede?
Erdoğan'dan Arakan için çözüm dili
Ahmet TaÅŸgetiren - Star
Önceki günkü yazım “Arakan'a yanarken TÄ°KA ikazı!” baÅŸlığını taşıyordu.
TİKA Başkanı Serdar Çam'n 17 madde halinde ortaya koyduğu ve benim '...pek çok politikaya yön verecek ikazlar' olarak nitelediğim, '...bu değerlendirme herkes tarafından dikkatlice tahlil edilmeli dediğim' tespitler. O yazının sonunda şu notu düşmüştüm:
“Ben bir yazar olarak çok ÅŸey öğrendim bu açıklamadan. Bence devlet dilinin de, medya dilinin de, yardım kuruluÅŸlarının dilinin de, Ä°slam dünyasının mazlumiyetlerini ortadan kaldırma projelerinin de öğreneceÄŸi çok ÅŸey var.”
Neler deniyordu orada? Özetle:
- Devlet işlerinde duygusallık, hamaset vb. ile değil akılla idare gerek.
- Doğru kanallardan haber alabilmeli, buna göre meselenin çözümüne katkı vermeliyiz.
- Mazlumların konumları güçlendirilmeli; zayıflatılmamalı.
- Sorumsuzca yapılan her haber-etkinliğin, onları daha çok çıkmaza düşürebileceği unutmamalı.
- Vâkıf olmadığımız bölgeleri iyi çalışmalı...
- Myanmar'daki Rohinyalıların meselesi bugünün değil; yıllardır süregelen acı bir tablo.
- Arada sıkışmış kalmış bir azınlığın dramı. Çözmek için birikim, tecrübe ve devlet kapasitesi gerekiyor. Çıkmazları çok; çözüm yolları tıkalı.
- Diasporanın dışarıdan abartılı ve yalan haber, foto vs. paylaşımları ile Myanmar'daki müslümanların dramı azalmaz, aksine katlanarak artar.
- Uzun yıllar militarizmin baskıları sonrası Myanmar'ın başına gelmiş yeni kadın lider Myanmar'ı darboğazdan çıkarmak - kalkındırmak istiyor.
- Derin devlet her olumlu adımında elini zayıflatarak insanları birbirine kırdırıyor; doğal olarak en fazla müslümanlar katlediliyor.
- Maalesef her yerdeki gibi, sözde "dini ?!" terör grupların karakol baskınları polis katliamları vs. ile müslümanlara yaftalar geçiriliyor.
- Bu kargaşaların arkasında isimlerini vermeye gerek olmayan büyük devletlerin iştahlı çıkar çatışmaları yatıyor:
- Rohinyalıların da desteklediği BM çözüm paketini 24 Ağustos'ta Myanmar hükümeti açıklıyor; 25'inde 30 karakolda katliam oluyor.
- Myanmar'da pek çok devlet - çıkar grupları zengin petrol-doğalgaz yataklarının kontrolü için kavgalarına Rohinyalıları meze yapıyor.
O metni böylesine geniş verdim, amacım geçmiş bir yazımı bir kere daha okutmak değil elbette.
Ama bir şeye dikkat çekmek istiyorum. Anlaşıldığı kadarıyla TİKA'nın bu değerlendirmesi devletin en yüksek kademelerinde de karşılık bulmuş olmalı ki, Türkiye olarak sonuç alınmaya başlandı.
Evet, Sayın CumhurbaÅŸkanı, Myanmar lideri Suu Çii ile telefonla görüştü ve TÄ°KA'nın bin tonluk yardımının Arakan Müslümanlarına ulaÅŸtırılmasının yolu açıldı. Bence bu görüşmede sayın CumhurbaÅŸkanı'nın kullandığı dile ve bu dilin bizim “medya dilimiz”le olan farkına önemle bakmak lazım. Ne deniyor o görüşmede?
“CumhurbaÅŸkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre ErdoÄŸan, Arakan Müslümanlarına yönelik insan hakları ihlallerindeki artışın baÅŸta Ä°slam ülkeleri olmak üzere tüm dünyada derin endiÅŸeye yol açtığını vurguladı. Konuya iliÅŸkin görüş teatisinde bulunan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ile Aung San Suu Çii'nin, mevcut krizin nasıl çözümlenebileceÄŸi ve bölge halkına insani yardımların ulaÅŸtırılması konularını da ele aldıkları belirtildi. Türkiye'nin terörü de masum sivilleri hedef alan operasyonları da kınadığını hatırlatan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, hadiselerin ciddi bir insani krize dönüşmesinin endiÅŸe ve infiale neden olduÄŸuna da dikkati çekti.”
Ä°ÅŸte bu. Çözümü hedefleyen, barışı arayan tam bir devlet adamı dili. Oraya güç gönderemiyorsanız, orada yaÅŸayanların huzurunu projelendireceksiniz. Dünyada pek çok ülkede azınlık halinde Müslümanlar var. Bizler, bu Müslümanların huzuru ile ilgilenme sorumluluÄŸundayız. Ancak bunun reel ÅŸartlarını da dikkate alma mes'uliyetimiz var. TÄ°KA BaÅŸkanı çoÄŸunlukla bu Müslüman topluluklarla temasta bulunan ve reel ÅŸartlarını bilen bir insan olarak tam da bunu hatırlatıyor. TÄ°KA tam da bunun için oluÅŸturulmuÅŸ kurumlardan biri. Onun için geçen yazımda TÄ°KA çalışmalarını Ak Parti'nin “Uluslararası planda Türkiye adına gerçekleÅŸtirdiÄŸi en büyük hamlelerinden biri” olarak niteledim. Dilerim Arakan çözümü baÅŸka mazlum topluluklar için anahtar niteliÄŸinde olsun.
Henüz yorum yapılmamış.